Batı Trakya Türkleri’nin Unutulmaz Lideri Dr. Sadık Ahmet'i Ebediyete İrtihal Edişinin 29'uncu Yıldönümünde Rahmet ve Minnetle Anıyoruz.
Tarih: 24.07.2024 | Okunma Sayısı:
244
Batı Trakya Müslüman-Türk Azınlığı'nın, evrensel hukuk ilkeleri ve uluslararası insan hakları sözleşmelerinden doğan tanınma ve varolma hakkının yılmaz savunucusu Dr. Sadık Ahmet'i, şüpheli bir şekilde ebediyete irtihal edişinin 29’uncu yıldönümünde rahmetle ve minnetle anıyoruz.
Hayatını ve mücadelesini Batı Trakya Türkleri’ne adamış büyük bir mücadele ve dava adamı olan Dr. Sadık Ahmet, hak ve hukuk mücadelesinde bir ömür sürmüş ve bu şuurla Türk dünyasının abide bir çınarı olarak rahmet-i rahmana kavuşmuştur.
Bu anlamlı gün vesilesiyle bir kez daha hatırlatıyoruz ki, Yunanistan Batı Trakya Müslüman-Türk Azınlığı'na yönelik insan hakları ihlallerini ısrarla sürdürmekte ve ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını uygulamaktan siyasi saiklerle imtina etmektedir.
Geçtiğimiz haftalarda Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneği'nin kapatılması ve çeşitli bahanelerle Müslüman-Türk azınlığına ait ilkokulların cebren kapatılması Yunanistan'ın kirli yüzünü ve inkarcı politikalarını tekrar gözler önüne sermiştir. Baromuzun Türk Dünyası Hukuk İşbirliği Komisyonu tarafından takip edilen bu hukuka aykırı aymazlıklara ve keyfî uygulamalara karşı mücadelemiz tüm mecralarda kararlılıkla sürdürülecektir.
Bunun yanı sıra; hakları evrensel hukuk ve uluslararası insan hakları sözleşmelerinin yanı sıra Atina Antlaşması, Yunan Sevri ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu belgelerinden olan Lozan Barış Anlaşmasına da dayanan Batı Trakya Türkleri’ne yönelik inkar, ihmal ve saldırı politikalarının aynı zamanda devletimize yönelik bir hareket olarak algılanması gerektiği tarafımızca vurgulanması elzem hususlardan biri olacaktır.
Netice itibariyle; Türkiye Cumhuriyetimizin selefi olan Osmanlı İmparatorluğu bakiyesi Batı Trakya Müslüman-Türk Azınlığı'nın uluslararası örgütler, uluslararası mahkemeler, ikili anlaşmalar ve uluslararası insan hakları sözleşmeleri vasıtasıyla kayıt altına alınan temel haklarının kullanılmasına yönelik engeller ivedi olarak kaldırılması ve Yunanistan Devleti hukuki sınırlar içerisine çekilmelidir.
Yunanistan Devleti bilmelidir ki; soydaşlarımızın haklarının daima takipçisi ve davacısı olacağımız gibi ısrarla sürdürülen hak ihlallerine karşı hukukî mücadelemizden bir an olsun taviz vermeyeceğiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.