Birleşmiş Milletlerin Kuruluş Gününde
Masumların Zulümden Kurtuluşunu İstiyoruz

Dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararası ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için kurulan Birleşmiş Milletler bugün 78. Yılını doldurmuş uluslararası bir örgüttür. 
Birleşmiş Milletler kendisini "Adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararası anlamda tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş küresel bir kuruluş" olarak tanımlamaktadır.  
Birleşmiş Milletler Örgütü’nün kurucu üyelerinden olan Türkiye; barış, güvenlik, insan hakları ve sürdürülebilir kalkınma alanlarında BM bünyesinde devam eden çalışmalara en somut katkıları sunan ve öncü roller üstlenen ülkelerin başında gelmektedir.
193 ülkenin üye sıfatına sahip olduğu Birleşmiş Milletlerin başat kuruluş amacı tüm ülkelerde adalet ve güvenliği sağlamak olup bu amaç doğrultusunda atılan nice adımlar sonucunda dünyada barış, adalet,  güvenlik ve sosyal eşitlik konularında önemli mesafeler alınmıştır. Ancak belirtmek gerekir ki aynı zamanda bu adımlar yetersizdir.
Her gün binlerce masumun canına mal olan krizlerin çözümünde ve sürdürebilir kalkınmanın sağlanmasında BM’nin daha etkin rol alması gerektiği açıktır. Bunun yolu da BM Güvenlik Konseyi’nin temsilde adalet ilkesine göre reforme edilmesinden geçmektedir. Daha demokratik, şeffaf, etkin ve hesap verebilir bir Güvenlik Konseyi uluslararası toplumun ortak beklentisidir. Üye devletlerin tamamının eşit şekilde temsil edildiği ve uluslararası toplumun ortak iradesini yansıtan BM Genel Kurulu da muhakkak güçlendirilmelidir.
Öte yandan, BM teşkilatının daha temsili, demokratik, hesap verebilir, etkin, şeffaf, adil ve insan odaklı bir yapıya kavuşturulması, günümüz şartları göz önüne alındığında mecburiyet arz etmektedir. 
Son günlerde Gazze’de yaşanmakta olan insanlık dramına BM’nin tutum ve yaklaşımı kuruluş amaçlarından olan dünya barışını sağlama hedefinden çok uzaktır. Yardım koridorunun oluşturulması günler sonra ancak sağlanmıştır. Bu durum kabul edilemez olup gerekli adımların atılarak yaşanan ağır insan hakları ihlallerinin, soykırım ve savaş suçlarının önüne geçilmesi noktasında Birleşmiş Milletleri göreve davet ediyoruz. Ankara 2 No’lu Barosu olarak; Roma Statüsü, Cenevre Sözleşmesi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ilkeleri ışığında BM ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin bu konudaki tavrının nasıl olacağının takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyurmaktayız.
BM’nin uluslararası barış, istikrar, kalkınma ve adalete katkıda bulunmaya devam edeceği ve bu yönde yeni adımlar atılacağı inancıyla, BM’in 78. Kuruluş yıldönümünü kutlamaktayız. Dünyada barış ve adaletinin sağlanması için Ankara 2 No’lu Barosu ve adaletin başat savunucuları olan biz avukatlar üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazır olduğumuzu kamuoyuna saygıyla duyururuz.